11 Mart 2009 Çarşamba

FRANSADA "AŞK" BAŞKADIR!!!







Bugun çook eski bir arkadaşımdan mail aldım.. Ve onun ismini görmemle birlikte14 günlükte olsa hayatımda yaşayabileceğim en güzel günlerime geri döndüm… Mailini aldığım kişi benim ve onun çevirilerini yaptığı “Rafitico”nun arkadaşı … Ve bu kişiyi bulanda benim tatlı aşkım “Rafitico” ydu..
Yıl 2004 Temmuz Fransa..

Bütün arkadaşlarda hummalı bir hazırlık var festivale gidiyoruz hatta kızlarla aramızda konusuyoruz, gidecez ve hemen kendimize bitane Fransız ayarlıcaktık.. Hatta havaalanında Chek-in leri yaptırmak için bekliyoruz bi baktım bizim aşk kadınının dükkanlar açık gittim kulağına sessizce ”yuh ulan daha havaalanındamı başladın adam aramaya” demiştim gacı açmış mal mülk meydana :DNeyse anacım 3 saat uçak yolculuğu , ve uçaktan sonrada 6 saat otobüs yolculuğundan sonra festival alanına geldik etrafta in cin top oynuyo, noluyo lan dedik nereye düştük …Bizi sevgili ,tabiri caiz ise kaşar Rehberimiz Nilih aldı.. Sonra kısa bir yolculuktan sonra bizim kaşar, otobüsün kapısı açıldı ve koskaca bir kapısı olan bir yerin çanını çekti ben içimden “noluyo lan nereye geldik a.q oldum” neyse kalacağımız yer meğerse eski bir “Manastır” mış.. Yavaş yavaş bizim ekip valizleri çıkarmaya başladık ama bi yandanda etrafı etüt etmeye çalışıyoruz ama yok anam yemiyo hertaraf zifiri karanlık kimse kimseye çaktırmıyo ama içten içe bir “YUSUFçuk” havalanıyordu.. Herkes hemen fotoğraf makineların çıkartıyo herkes poz veriyo arkasındanda resimleri çıkardıktan sonra bi bakıyomuşuz arkada hayaletler çıkıyomuş falan demeye başladı millet ama potansiyel biyerdi hakaten :D Sabah kalktığımızda aslında çok güzel biyer olduğunu gördük oranın..Koskocaman bir çiftlik gibi… Aradığınız her şeyi bulabileceğiniz biyer. İnsanların ilk tepkileri şuydu Ulan biz Türk olduğumuz için bizi ucube biyere gönderdiler dedik ama sonradan çok çok memnun kaldık oradan… Ama yemekleri çok kötüydü maalesef..

Hatta bununla ilgili komik bir olay yaşadık..Yemekler kötü hergün aç dönüyoruz manastıra bir gün piknikten dönüyoruz yine aç tabi ,sonra yolda geçerken üzüm yaprakları dikkatimizi çekti ,aşk kadını ile birbirimize baktık ve kafamızın üstüne bir ampul yandı :D Hemen o yaprakları toplarsın anacım.. Sonra gittik marekete ama halimizi görmelisiniz markettekiler İngilizce bilmiyor “un” alacaz anam ara tara unu bulamıos e Fransızcada bilmiyoruz ıkına sıkılı sorduk birine göbeğimiz çatladı ama sonunda unu bulduk , sonra sıra geldi ete :D ama ya domuz eti verirlerse :S şimdi gittik kasap bölümüne mal mal birbirimize bakıyoruz nası anlatsak nası anlatsak en sonunda aşk kadın buldu et reyonlarındaki et leri göstererek “Meee” “Mööö” sonrasını biz yapmadan adam domuz sesini çıkardı :D sonunda dana etini bulduk ve hummalı bir çalışmadan sonra Midemiz bayram etti menümüz şöyleydi anam..
*Karnı Yarık
*Mantı
*Yaprak Sarma
Neyse anacım… Rafiticomla ilk tanışmamız ismimin ona çok ilginç gelmesi idi ispanyolcada “öpmek” anlamına çağrıştırormuş ( Aramayın anam yırtsanızda bulamasınız adımı :D) sonrada yemek sırasında …biz yemek sırası beklerken Türk grubu ve Costa Rica grubu bir aradaydık o benim arkamdaydı ve bana bir tane CostaRica anahtarlığı hediye etti.. Ben şaşırdım noluyo lan diye bizimkiler ohhhh kelebek ne iş ?? neyse anacım sonrasındada şimdi adama ayıp olmasın diye benimde boynumda mavi bir kolyem vardı bende onu ona verdim … Baktım koluna dolamış hemen .. veeee derkeneee aramızda bir aşk başladı… ( O benim canım ya)
Her akşam festival ekiplerinin eğlendiği “Cabera” deydik… Bizim takım aşk kadını ve yanında migoşomuz ( Miguel Aslen Arjantinli olup , İtalyada okuyan ve Fransaya çalışmak için gelen orada tanıştığımız ve halen görüştüğümüz canım dostumuz) Rafiticom bizim masaya geldi .Allahım ulan bende doğru düzgün İngilizce yok ben mal gibi bakıyorum adamın suratına .. Adam nası güzel bakıyo bende anca ona bakıyorum.. Sonra olay tam şöyle gelişti.Rafitico İspanyolca söyleyeceğini Miguele , Miguel İspanyolcayı İngilizceye çevirip Aşk Kadınına , Aşk Kadınıda İngilizceyi Türkçeye çevirip bana anlatıyodu Aşkımın duygularını…
Ne zor yorucu bi durum dimi :) Ama biz çok mutluyduk bu durumdan bile..Onunla okadar güzel günler geçirdimki … Her an bana bir sürpriz yapardı.. Bir gün Manastıra kahvaltıya geldi hemde hiç haberim yokken ve onların kaldığı yer ile bizim kaldığımız manastıra okadar uzakken.. Okadar güzeldiki … Bana oradayken bir mektup yazıp arkadaşıma vermiş… Nası güzel bir zarf hazırlamış onun için benim bitanem ..Nası sevinçle Migule götürdüm onu bana çevirmesi için… O mektubu okurken içimdeki heyecenı ve mutluluğu size tarif etmem imkasiz… İstanbulda dalga geçerken Fransız bulacaz diye ben nerden bileyim bir costa rica lıyla aşk yaşayacağımızı ….. Bir gün beni yine biyerlerde gezerken otobüste yakaladı artık herkes rafiyi tanıyodu ve herkes enişte tabirine başlamıştı onada Türkçe “aşkım” demeyi öğretmişlerdi.. Yemekte karşılaştık ve bana kendi isminin yazdığı bir bileklik almış allahım nası mutlu oldum size anlatmam.. Çünkü ilk defa biri bana bukadar değer vermişti hiç böyle şeyler yaşamamıştım ben… O bilekliği kolumdan çıkarmadım..
Hergün mutlaka beraberdik ama artık yavaş yavaş geri dönüş için hazırlıklar başlıyordu bizim festival bitmek üzre … Ve son gün.. Festival alanında buluştuk elinde kendi tişörtünü grubunun cd sini ve ünlü Costa Rica Kahvesi ile … Ayrılırken onunla öyle bir sarıldık ve ayrıldıkki biten günlere lanet edersine …manastıra gidene kadar ağladım… Türkiyeye geldiğim gün beni aradı ve telefonda ağlamaktan onunla konusamadım…. Onlar bizden sonra 10 gün daha ordalardı ve o zaman zarfı içinde farklı bir türk grubu daha gelmiş ve orada birilerini bulup bana aşkını ilan ettiriyordu..”Barış” sana teşekkür ederim..
Costa Rica ya döndükten sonra Türkçe kursuna gitmeye başlamış ve benimle konusabilmek için her gördüğü türkün kolundan tutup bana mektup yazdırıyordu.. Bir gün yine bir telefon Azeri konusan bir hatun .. Rafiticom söylüyor kızcağızda ordan bana Türkçe anlatmaya çalışıyor…

Ya bunları yaşamak o kadar hoş duygulardıki .. İlk defa hiçbir karşılık beklemeden bana değer veren biri vardı hayatımda çok uzaklardada olsa.. O kadar güzel mailler atıyorduki bana okadar güzel şeyler yazıyorduki…

Neyse yazarken bile kendimi kötü hissediyorum onu çok özlüyorum o benim hayatıma giren beni hiç üzmeyen biliyorumki daimada sevecek olan biri bundan eminim.. Her zaman diyorum Türkiye onun gibi birini bulsam 1 dk beklemeden evlenirdim.. Ama yok! Onun gibi bakan, onun gibi öpen,onun gibi seven başka kimse yok!!!!!

Bugünki maili atanda Rafitico nun arkadaşı .. saolsun aramızdaki köprüydü o Rafiyle benim aramda onun ve benim yazılarımızı çevirirdi ama uzun zaman görüşemedik saolsun bugun bana tekrar mail attı.. onu görünce çok mutlu oldum Rafim geldi aklıma yazmak geldi içimden ……….





“Rafitico Te Amo”

8 yorum:

rain and me dedi ki...

karşılıksız sevilmek ne güzel dimi kelebeğim...
inşallah karşına rafitiko gibi biri çıkar ve seni çok sever. ve çok mutlu olursun.

Hayalbemol dedi ki...

mimliyormuşuz, yazına yorumu ayrıca yapıcam buradan

Melih dedi ki...

Neyse yazarken bile kendimi kötü hissediyorum onu çok özlüyorum o benim hayatıma giren beni hiç üzmeyen biliyorumki daimada sevecek olan biri bundan eminim.. Her zaman diyorum Türkiye onun gibi birini bulsam 1 dk beklemeden evlenirdim.. Ama yok! Onun gibi bakan, onun gibi öpen,onun gibi seven başka kimse yok!!!!!

demişsin ben buna katılmıyorum :))

Kelebeğin Ömrü dedi ki...

rain and me - hemde nasıl..hemde ne güzel...
Umarım...

hayalimbemolüm - bu kokoloji tavan yaptı yazdım canım cvp ları :)

Kelebeğin Ömrü dedi ki...

neden melih???

Curly dedi ki...

Ahhh ulan ahhh bu festivale gelmeyi son anda kaçırmıştım ve çok pişman olmuştum biliyosun kurumun gittiği en güzel festivaldi :( ve ben gelememiştim...Ama sizin anlattıklarınızla sanki gelmişim gibi bende yaşadım herşeyi...
Bir başka festivalde bir başka ülkede buluşmak üzere diyelim :)

Hayalbemol dedi ki...

Sen git dağlara taşlara bak, sonra elalemin memleketinde altın buldum zannet. Olmaz. Dağ çileklerini bilir misin? Yapraklarının altında saklarlar meyvelerini, eğer ona karşı aşkın yoksa, yaprağın altındaki mutluluğu farkedemezsin.

Kelebeğin Ömrü dedi ki...

Nası severim onları bilemessin ... Onları bulma çabamıda ...
onlardaki eşsiz tadıda..