3 Mayıs 2010 Pazartesi

Düştümm yaa!!! yıldızları gördüm resmen bee!!!!!!!!!!



Düştüm yaaa !! Allahım yaa sabah yarı gözün açık yarı gözün kapalı gidersen olacağı buydu.. Dün çok yorgundum , annemi emirgana kahvaltıya götürdüm anneler gününü erkenden kutladım işim olmasından dolaayıııı ,çook güzledi gerçekten buaradatavsiye ederim arkadaşlar:)





Neyse anacım güzel bi kahvaltı yürüyüşten sonra taksime gittik taksimde dolaştıktan sonra yürüyerek eminönü eminönündende maslağa gösteriye gittim, düşünün anacım beni:(
Akşam eve geldiğimde pestilim çıktı saat 9 da yattım yaaa..

Sabah servise 1-2 dk. geç kaldım koştur koştur merdivenden inerken o ara telefonum çaldı servis şoförü ! nerdesin kelebek gelmiyosun geliyorum dedim telefonu kapattıııım nasıl olduysa ayağım biyere takıldı, allaaaahhımmmm ulan düşmiyim kendimi toparlıyım derken elimde telefonla bodozlama yere kapakladım yaa!!!! yaa şimdi anlatırken halime gülüyorum ama ..yaww herkeste öyle değilmidir :D huaaa yolda düşen birisini görsem saatlerce gülerim haha düşen bide ben olunca 2 kat gülerim :D çaktırma sırıtmaya devam et modu yani :D neyse sabah o uyku haliyle yere kapaklandıktan sonra nasıl ayağa kalktım bilmiyorum ama yerden kalktıktan sonra bile aklımda ulan acaba biri beni gördümü oldu , ayağa kalktım ama servisinde beklediğini hesap ederek hızlı yürümeye çalışıyorum ama afyonda patlamamış bende tabi noldu anlamadan salak saçma yürüyorum , kendimi bi bıraksam kesin bayılırdım yaa gerçekten!! Neyse caddeye çıktım tabi benim surat çarşamba pazarına dönmüş :D servis şoförü içindekiler bana bön bakıyo noldu bu kıza diye , neyse servisin kapısı açıldı noldu falan filan derken beni arabaya alın yoksa bayılıcam dedim ama hakaten çok kötüydüm yaa :(

Sıcağı sıcağına bişi hissetmemişim meğersemkii ,anaaaaam bi baktım çeneyi patlatmışım , sağ elimin derisi kalkmış (en canımın yandığı yer :( )dizimi vurmuşum işe gidene kadar zar zor dayandım :( işyerine girer girmez doktorun odasına girdim ama ulan insanın kendi kendini pansuman etmeside olmuyomuş hani :( işyerindeki insanlara yardım ediyordum ilkyardımcıyım aynı zamanda işyerinde ama kendime yapamadım yaww :( neyse arkadaşımı çağırdım aldı eline elimi sıyrılan deriyi kesti üstüne oksijenli su allaaaahhh yanıyorum yaa bildiğin yanıyorum insanın ciğeri acırmı yaa resmen ciğerimin acıdığını hissettim, fena yaktı yaaa neyse şimdi sizinde midenizi kaldırmıyım ama kısacası fena acı yedim yaaa :(

öğlene doğru acı hafifledikten sonra kendim aklıma geldikçe kahkalarla gülmeye başladım :D ne salağım yaa :D düşmek fena bişiymiş yaa 30 yaşıma geldim hiç bukadar salakça düştüğümü hatırlamıyorum :D ulen başkasını benim düştüğüm halde görseydim akşama kadar gülmekten karın kaslarım acırdı herhalde :P

Neyse ;
Sözün özü siz siz olun sabah tamamen uyanmadan yola çıkmayın :D

30 Nisan 2010 Cuma

Ahmet Altan dan...



Sevmek Dediğimiz

Sevmek, yalnızca sevgiden oluşmuyor.
Bir altın madeninin duvarından kopardığımız bir parçanın içinde altınla birlikte nasıl taş, çakil, çamur buluyorsanız, sevmek dediğinizde de sevginin yanında sevgiye benzemeyen birçok duyguyu buluyorsunuz.

Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret olsaydı, sevdiğimizin mutluluğunu ister, onun mutluluğundan mutlu olurduk ama biz sevdiğimizin mutlu olmasını değil, *bizimle mutlu olmasını* istiyoruz.

*Bizimle* sözcüğü altının yanındaki çakıl işte.
Sevdiğimiz kadın bir başkasıyla mutlu olduğunda bu bizi mutsuz ediyor, sevdiğimiz bir başkasıyla güldüğünde bu bizi ağlatıyor, sevdiğimiz bir başkasıyla seviştiğinde bu bizi yaralıyor.

Sevmek, sevdiğimiz *bizimle* mutlu olduğunda, bizi başkalarına tercih ettiğinde sevgiye benziyor ama sevdiğimiz bir başkasıyla mutlu olmayı tercih ettiğinde, bizi terk ettiğinde sevmek sevgisizliği hatta düsmanlığı andırıyor.

Sevmek, ancak *bizimle* şartı gerçekleştiğinde sevgiyse eğer,
o zaman, sevmek karşımızdakine mi yoksa kendimize mi sevgi duymamızdan kaynaklanıyor?

Hem seven hem sevilen biziz de, sevdiğimizi sandığımız kişi,
kendimize duyduğumuz sevgiyi yansıtan bir ayna mı, sevdiğimizi kaybettiğimizde bizi ve sevgimizi yansıtan aynayı kaybettiğimiz için mi o kadar mutsuz oluyoruz?

Peki ama eğer sevmek böyle bir şeyse, niye herhangi birini değil de
özel olarak seçtiğimiz birini seviyoruz, niye ancak bir kişi bizim aynamız olabiliyor?

Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret değil, daha karmaşık, daha anlaşılmaz, daha tehlikeli bir şey.

Sevdiğimiz insan uğruna öldüğümüz öldürdügümüz de oluyor.

Bir kadını sevdiğimizde *benim olsun* diyoruz.
Bir erkeği sevdiğimizde *benim olsun* diyoruz.

Sevmek, yalnızca sevgiyi değil sahiplenmeyi de getiriyor.
Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret değil.
Sevdiğimiz *mutlu olsun* değil,
sevdiğimiz *bizimle* mutlu olsun istiyoruz.

Sevdiğimiz *başkasıyla* mutlu olduğunda, sevmek, sevgiden çok düşmanlığa benziyor.

Kızıyor, kıskanıyor, öfkeleniyor hatta öldürüyoruz.

Sevmek, karmaşık, anlaşılmaz hatta tehlikeli bir şey.
Seven öldürebiliyor da...

Ahmet Altan

21 Nisan 2010 Çarşamba

Son Nokta..



Son noktayı koydum yaa !!!

Yine her zamanki gibi canım burnuma geldi yeter yaa !!! İnsan biraz olsun değişmezmi?? bir sölediğimide yahu şu kız şöyle istiyo diye onuda istediği gibi yapıyım demiyo..

Dün ona telefon açtım Pazar günü işin varmı canım bi yere söz verme biyere gidicez dedim oda tamam aşkım gideriz dedi. İyi güzel neyse , akşam oldu eve geldim, ev zaten ayakta badana boya işleri var çıldırmış durumdaydım neyse yatmadan arıyım dedim ..napıyosun falan filan neyse Pazar gününü ne yaptın gidiyoruz dimi dedim , bana verdiği cvp hee ne vardı ya ben unuttum dedi
Allahım çıldırdım yaaa çıldırdım !!!! her zaman böle, bir şeyide hatırlasın yaa söylediğim bir şeyide hatırla yaa delirdim akşamdda yine aynı şey olunca , neyse bişiy yok dedim hemen köpürmeye başladı ne yaa unuttum işte unutamazmıyım ben gunde kaç kişiyle uğraşıyorum aklımdan çıkmış olmazmı diye bağırmaya başladı haksız insanlar bağırarak suçunu bastırmaya çalışır zaten başka bi bok yapamazlar!
Neyse teli öle kapattık , sinirimi alamadım bi daha telefon açtım benle doğru düzgün konus çocuk azarlar gibi konuşma benle dedim tekrar kapattım.. yani yine moralimin içine etti sabah saat 8 de telefon açıyo açmadım yarım saat geçti bidaha aradı hayırdır niye yine triplerdesin akşam niye yine sinir yaptın demeye başladı bende ben hiç bir şeyi öylesine yapmıyorum salak değilim sürekli huzursuzluk çıkarayım sen mutlaka bişiy yapıyosundur bende karşılık böle yapıyorumdur dedim.

Ya okadar sıkıldımki anlatamam çok daraldım artık hep değişiceğini bekliyorum ama olmuyo o istiyoki beni böyle kabul etsin istediğimi yapayım yok yaa yeter ama bi dayanma gücü var insanında yaaa : ( e bende böyleyim ozaman nolcak her iki tarafta fedakarlık yapmasa nolur?? Ben elimde geldiği kadar onun isteklerini yapmaya çalışıyorum ama ondan hiç böle bir belirti yok! Sonrada hep senin isteklerin olmaz diyo bana yaa hani yaa hani benim isteklerim ya hangisini yaptın ya hangisini!!!!

Dayanamadım öğle yemeğinden sonra aradım , napıyosun falan filan bide şu huyu beni deli ediyo her kavgadan sonra hiç bişi olmamış gibi konusması beni çileden çıkartıyo! Neyse müsatmisin seninle bişiy konumsak istiyorum dedim dinliyorum söle dedi
Sen ne istediğini bilmiyosun bu ilişkiyi isteyip istemediğine karar ver artık , ben herdefasında aynı şeyleri sölemekten dilimde tüğ bitti ama artık çok yoruldum yeter! Benim isteklerimi biraz da olsa yapabileceksen kendine güveniyorsan gel.. Ben kendimden eminim o yuzden içim rahat istemediğin hiçbir şeyi yapmamaya çalıştım ama sen değişmeye gayret bile etmedim, oyüzdende kendine güveniyorsan bu ilişkiden emin olduğun zaman gel ! Eğerki böyle yapmaya devam edeceksen benden bu kadar bu ilişkiyi sürdürmek istemiyorum
Oda peki tamam dedi bende kendine iyi bak Allah yolunu açık etsin dedim ve kapattım..

Çok rahatladım, ama gerçi ben bunu hep yaptım ama sonrada durmaksızın telefolarımı aramaya başlayıp niye böle yapıyosun diyip yine gönlümü aldı hoş yine istediğini yaptı bende her defasında bu kez belki değişir diye geri döndüm..
Ama umarım bu sefer bende kararlı olurum o cesareti sizde bana verin olurmu?

Ya ben şen şakrak biriyim yaa kimse bensiz hiçbiryere gitmek istemez her ortamda ben mutlaka varımdır , neşe kaynağı benimdir..Ama yaklaşık bir seneden beri hep suratım asık, yeter! Herkes sana noluyo bu çocuk seni neşeni almış eminmisin deyip durdular ,ama ben hep hayır aslına öle böle diye geçiştirmeye çalıçtım hiç sölemedim onlara onu kötü bilmesinler diye ama benimde bir dayanma gücüm var !!
Cesaret alıp böle bişiy yaptım bakalım neler olacak….

17 Nisan 2010 Cumartesi

Hayal Kırıklığı....



Hayal Kırıklığı…

Dün hastanelerdeydim yine lanet böbrek taşlarım : ( Ultrasan kan –idrar testleri…. Erkek arkadaşıma çok yakın bir hastaneydim , gelmedi bile : ( yarım saat erken kaklım gelemezmiydi yanıma yarım saat fedakarlık bile yapmadı telefon açıp duruyo ne yaptın, verdinmi kan testini ultrason çekildimi? Böle olunca bende çıldırıyorum , seni özledim deyip duruyo en son çıldırdım özleyen insan yanıma gelirdi çokmu zor yarım saat erken kalkmak ,yanıma gelemezmiydin böle söyleyine hiç inandırıcı gelmiyo dedim çok sinirliyorum : ( Çokmu ince düşünüyorum bilmiyorum ama normali bu değimlidir ya : (

Neyse işim bitti ,27 si doğum günü burada olamayacağı için hastane çıkışı hediye araştırdım bide aç karna : ( ona çok güzel bir telefon aldım tekrar aradı annemin yanına gitsene dedi bana .. Bende neyse yine kırmıyım yine huzursuzluk çıkmasın diye ona ne kadar kızgın olsamda yine kırmadım onu .. Annesini aradım aramızda geçen konuşma aynen şöyle oldu

- Dilek abla merhaba nasılsın ?
- İyiyim kızım sen nasılsın?
- Bende iyiyim hastaneydim
- Hayırdır?
- Böbreklerim için ultrason çektirmek için geldim yakınlardayımda işin varmı müsatmisin?
- A müsaitim tabiî ki canım
- Kahvaltı yaptınmı?
- Yok yapmadım cnm
- İyi bende yapmadım kahvaltı yaparız beraber
- Tamam kızım görüşürüz ozaman ..


Aynen konumsa böyle oldu, neyse bende hevesli hevesli pastaneden bir sürü şey aldım , sonra yolda çiçekçilere gözüm ilişti, içimden geçirdim ya kadına ilk defa gidiyorum bir jest yapayım dedim bir sürü frezya demeti yaptırdım . Elimde çiçekler bir elimde pasta poğaça yürüyorum ama öyle böle yol değil baya yürüdüm aç karnına.. Neyse tam işyerinin kapısına geldim , YOK !!
Neyse belki içeridedir diye oradakilere sordum

- Dilek Hanım yokmu?
- Yok çıktı ?
- Çıktımı nezaman ?
- Oluyo biraz

O andaki halimi tahmin bile edemessiniz : ( Dışarı çıktım aradım

- Dilek abla ben geldim
- Ya canım kusura bakama acil iş vardı çıkmak zorunda kaldım nolur kusura bakma
- Yok olsun önemli değil , sen işlerini hallet görüşürüz
Dedim
Sonra elimdeki çiçekleri içeri bıraktım notumu iletirsiniz dedim ve çıktım
Allahım hiç bu kadar hayal kırıklığı yaşadığımı , g.t olduğumu hatırlamıyorum, rezil oldum oradakilerede ellerimde çiçekler, bi elimde pasta börek öle kala kaldığımı gördüler.Hiç böle bir şey başıma gelmemişti okadar bozuldumki size anlatamam : ( Ya tabiî ki işi çıkabilir insanların bir telefon açamazmıydı sadece bir telefon ! “Kızım işim çıktı boşuna gelme başka birzaman” diyeceği buydu .. Ben her zaman yanına giden biri değilimki ve bukadar önemsiz birimiyimki beni unuttu?? Ben onun yanındaki çalışanı değilimki aman neyse gelir geri döner desin ..
O sinirle erkek arkadaşıma telefon açtım .” annen çıkmış !! onu aradım geliyorum diye ama annenin acil işi çıkmış ve gitmiş” telefonu kapattım ve ağlamaya başladım !! Sanırım sinirlerim boşaldı , bide nasıl yorulmuşum okadar yol yürüdüm ve tekrar yürümeye deavm ediyorum bi yandanda salya sümük ağlıyorum kendime engel olamıyorum ..Tabi sinirimi çıkarmam lazım ya tekrar erkek arkadaşımı aradım
“Ya benim sizin için değerim nedir ya dedim ama nasıl ağlıyorum söylednsim söylendim kapattım
Arkasından annesi aradı kızım nolur kusura bakama aklımadan çıkmış tamamen gelince arıyım ozaman bişiler yapalım ben ağlamaktan konusamıyorum , yok benim işim var arkadaşıma gidiyorum dedim ozaman akşam buluşalım yok dansa gidicem önemli değil siz işinize bakın diyorum ama nasıl ağlıyorum kadın bir yandan ya nolursun kusura bakma bişiler yapalım deid yok yok önemli değil ben arkadaşıma gidicem dedim kapatım..

Arkadaşıma gidene kadar ağladım tabi onlarda bişiy olduğunu anladılar bir postada onlara anlatırken ağldım.. Yani ağladımda ağladım dün benim için kabus gibiydi.. 30 yaşıma kadar yaşamadığım şeyler geldi başıma hak etmediğim davranışlar dün çok üzüldüm çook..
Akşamda bir posta tekrar sevgilimi haşladım hiç bişiy diyemiyo normalde sık aramayan adam 1 saate bir aradı dün beni..
Ne fayda benim kalbim kırıldıktan sonra ne fayda…

Neden???



Niye Vodafone?

Şüphe nedir?? İnsanın içini kemiren ama bir türlü yanıt alamadığın his !

Erkek arkadaşım yurtdışına çıkıyor mesleği dolayısıyla ve avea olan hattını vodafone a çevirdi anlamsızca ..
Anlamsızca dememden kasıt şu benim telefonum turkcell, annesinin turkcell kardeşi babası boku püsürü turkcell neden vodafone??? Bi fikriniz varmı?

Ya ben olsam sevgilim ne kullanıyorsa o operatörü seçerdim mantıklı olanı da bu değimlidir ya? Benmi abartıyorum paranoya mı oldum bilmiyorum : ( Ama böle düşünmeme sebep kendisidir yaklaşık 9 aydır birlikteyiz zaten çok fazla bişiyeni anlatmayan biri onu herdefasın da kazıyıp bişiyler çıkarmaya çalışıyorum kaç defa ayrılmanın eşiğine geldik ama yapamadık ikimizde : ( Benden önce 5 yıllık bir mazisi olmuş ve çok şeyler yaşamış en sonunda hak etmediği bir davranışla karşılaşmış dolayısıylada içini sindiremediği bazı durumlar var ve banada hep o ön yargıyla bakıyo ya sende aynısı yaparsan ?? Defalarca anlatmaya çalıştım beni başkalarıyla kıyaslamaya hakkın yok dedim ne kadar yapmasa da bunu hissediyorum hatta ,bazen onu hala unutamadığını düşünüyorum ve artık paranoya olucağımdan korkar oldum : (
Bundan yaklaşık 1 ay öncede ayrılmanın eşiğine geldik hatta ayrıldık tam ayrı yollara ayrılırken yapamadı ve geri döndü e benimde dönesim varmış : ) neyse sonrasında oturduk konustuk ve o konuşma arasında bana bir şey itiraf etti ..

“Ben onla 1 kere görüştüm, onda olan ve almam gereken şeyler vardı ve almam gerekliydi” dedi bunu senden saklamak istemiyorum bilmeni istiyorum dedi.. Suratımın nasıl düştüğünü nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığımı bilemeseniz : ( Böyle bir şey yapacağı aklıma bile gelmezdi çünkü eski kız arkadaşının ona neler yaptığını biliyorum ve onunla nasıl görüştü aklım almıyo ve onunla işim bitti bir daha beni arayamaz soramaz dediği halde …

Bu konuyu söylemesi iyimi oldu yoksa hiç söylemese daha mı iyi olurdu derseniz inanın bişiy söyleyemem çok hassas bir durum çünkü …
E şimdi durum böyle olunca bide bu telefon hattı ortaya çıkınca inanınki aklıma her türlü şey geliyor ve daralıyorum
Acaba mı diyorum hep : (

Bilmiyorum beklide günahını alıyorum, geçtiği hatla ilgili avantajları çok o yüzden geçtim seninle konusabilmek için diyor ama salak aynı operatör değilizki hesaplı konusalım hangi arkadaşın söylediyse söle öyle bir kampayası yokmuş de dedim bugunden beri hat yüzünden kavga ediyoruz bu hat sana neden bu kadar sorun yarattı deyip duruyor : (
Heves falan bırakmadı bende , belki hafta sonuna kadar gidebilir 27 si doğum günü ve ben ona hediye alıp bişiyler yapmak istiyorum ama şuan hiçbişi yapmak gelmiyo içimden : (

Bakalım neler olacak …

25 Haziran 2009 Perşembe

YİNE AYNI YERDEYİM


Yok yok iyi değilim ben gerçekten… Tatile gittim geldim ,tatil süresi boyunca iyiydi ama buraya gelince yine aynı sorunlar devam edince tatilde resetleniyo maalesef :( …
Çöküyo insan…
tekrar kurmaya başlıyorsun neden böyle oluyor,
neden.. neden.. neden…?????????????

İçimde anlamsız bir sıkıntı var hemde tatilin en son gününden bu yana gitmiyoda :(
Nolduğunu anlamıyorum?? Gün içinde yaşadığım sıkıntılı olaylara yorayım diyorum “hımm demekki bundanmış sıkıntım “ diyorum ı ıhhh yine olmuyoo geçmiyo çünki??
Yatıyorum, kalkıyorum, yiyorum, içiyorum , gülüyorumda ama yok o hale ööölee göğsüme oturmuş gitmiyo lanet olasıca şey!!!
Birisi böyle içimi açsa o ağırlığı söküp alsa rahatlıcakmışım gibi geliyo , ağlamak içindeki sıkıntıları dışarı atmak istiyorum içimi temizliyorum ağlıyorum yok yine olmuyoo??
Sıkıntılarım var ve kimseye bişi anlatamıyorum!!!
O yuzdende hiç kimsenin derdini sıkıntısını artık dinlemek istemiyorum , insanların birazda beni dinlesinler sorsunlar anlasınlar istiyorum… Hiçbir şeye tahammülüm inanın kalmadı..
Buzdolabına dönüştüğümü hissediyorum ..

Her ne yaşarsam yaşıyım fazla hissettirmem hep gülen insan olarak bilinirim ben, hatta “ne güzel ya derdin yok sıkıntın yok hayat senin hayatın hep gül inşallah” diyorlar bana ..
“Dışı seni içi beni yakar” diyorum bende…
Ben hep şuna dikkat etmişimdir çok gülen insan aslında çok sorunlu insandır aynı zamanda , etrafımda çok gözlem yaptım bu gözlerimdede hiç yanılmadım…

Off nebiliyim yaa!!!

Ya bide duygularımı dışarı vurmakta acayip beceriksizim ben ya, bu konuyu acayip kafama takıyorum bu arada … Sevdiğimi söyleyemem mesela… En yakınıma bile… Mesela annemi sarılıp yanaklarından öpemem( Ne tuhaf dimi)
Mesela dün annem ağlıyordu , gidip anacım noldu neden ağlıyorsun deyip gidip sıkı sıkı sarılamadım…Bende gittim içerde ağladım , ona göstermeden L Sarılsam gitsem öpsem bana yapmacık davranıyormuşum gibi geldiği için gidipte sarılamadım…
Ama içim içimi yedi ondan daha çok üzüldüm ağladığı için ama gidipte ona hiçbir şey soramadım..
Kardeşlerim için ve babam içinde aynı şey geçerli… Sakın yanlış anlaşılmasın bana kötü davrandıkları falan yok her aile gibi inişli çıkışlı bir hayat düzenimiz var…

Ben böyleyim ama diğer kardeşlerimde böyledir kimse kimseye sevgisini fazla göstermez , nebilim belki yetiştiriliş tarzımızdanmıdır nedir annem babam öyle hergün kızım oğlum canım ciğerim diye sevmezdi bizi.. Ha bu onların bizi sevmediği yada dövdüğü işkenkence yaptığı anlamına gelmez sakın ha yanlış anlaşılmazsın … Onlar benim canım Tabikide !!
Ama ben sevgimi fiilen gösteremiyorum sorun bu , yani sarılamam edemem ama her gün annemi ararım sorarım , istediği şeyleri elimden geldiğince yapmaya çalışırım, nebilim yaa sarılıp öpemediğim için bu şekilde telafi etmeye çalışırım ..

Özel hayatımdada böyleyimdir aslında… Sevgimi aşkımı söyleyemem helede platonikse (ki bu aşkı daha çok severim ) öööylee hayran hayran bakarım , yaptığı her şeyden mutlu olurum bana güldü diye mutlu olurum baktı diye mutlu olurum , ama gidipte ağzımı açıpta duygularımla ilgili hiiç bişi söyleyemem….

İşve ,cilve pehh yanımdan geçmez valla !!!
Diyorum ya sanki herkes beni anlıcakmış gibi hissederim “ heee şuna bak nasılda cilve yapıyo salak sanki normalde nası biri olduğunu bilmiyoruz” der gibi baktıklarını hisseder gibi oluyorum :D , çünkü ben gerçekten anlıyorum ve gülüyorum ister istemez :D
Empati yeteneğim fazlaca var , yaşadığım olaylarda hemen kendimi koyuyorum insanların yerine öyle oluncada tıkanıp kalıyorum
Aslında insanın bazen kendini rahat bırakması şart ya!!! Kimsenin ne diyeceği umrunda olmadan yaşaması ne güzel… Ama ben bunu yapamıyorum işte…

Amaaaaaan bak konu nerden nereye geldi ….

Hadi bana bişiler söyleyin ihtiyacım var buna çünkü……

21 Haziran 2009 Pazar

BEN GELDİİİİİİİMMMMM!!!!!!!!!!!

İşte geldim burdayımmm!!!!

Şekerciklerim nasılsınız bakıyım ösledinizmi kelebeğinizi hıı??????? Valla ben sizi özledim ne yalan söyliyim
“yesari” dergi dünyasında neler yapıyo??
“hayalbemol” acaba yine hangi derin konulara daldı
“91" acaba hala içiyomu azda olsa bi gelişme varmı…

Ayy nebiliyim herkesi merak ettim açıkcası :D

En son postumdan sonra çok daha iyiyim , tatil iyi geldi birazda olsa…

Nerden anlatmaya başlıyım bilmiyorum ama, mesela tüple dalış yaptık farklı olarak çok hoştu :D balıklarla yüzmek çook güzeldi yaağğğ :D Diğer arkadaşlara nazaran ilk dalış yapmamıza rağmen en iyi dalışı ben yapmışım 7,5 mt dalmışız :D orada anlamıyosun zamanının nası geçtiğini eğitmene ee bu kadarmıydı yaa dedim :D
Deniz altını oldum olası merak etmiştim birazda olsa merakımı gidermiş oldum , sana eğitim verelim dediler yıldızlı olursun dedileerrr aaaadediler dediler yaniiiiii :D
Bu konularda cesaretliyim galiba yamaç paraşütü (TANDEM) yaparkende çok fazla korkmamıştım ,
ama şöyle bişi söyliyim salakça belki ama “muz” a binerken feci tırstım mesala :S
Salakça ama hakaten binerken her tarafım titriyodu :D

Onun dışındada yaramazlık falanda yapamadım yaa!!!! Şöyleki bu dalış için gittiğimiz tekne ve arkadaşlar beraber tatili gittiğim arkadaşların tanıdıklarıydı.. E hal böyle olunca onlarla bişiler yaptık ve oradaki arkadaşlardan biri bana ciddi kafayı taktı … Allahımm yaaa ama bende tık yok tabi.. Yaa napıyımm insan olarak çok iyi biri ,ama yok anacım bende bişi yok allahım kendini beğendirmek için bir sürü şey yaptı güller , bileklikler falan ismimi yazdırmış yazık ya L ama bendede inat tuttumu tutuyoo,vara yoğa her şeye konuşuyoo
Konusan erkeği severim ama kardeşim boş konuşanıda sevmem hani..

Onların dışında gittiğimiz barlardada 18-19 yaş arası “çocuklar” sarkıyodu resmen , yav bu nasıl gençliktir bu nasıl bir yaşantıdır bilmiyorum yaa,,,,
Zaten kızlarla kendimizi nasıl dışarı attık bilmiyoruz :D Bara girer girmez taş çatlasın 20 yaşında çocuk bana kaş göz yapıyo resim çekinelim dans edelim ben böle bakakaldım sadece ..
Hele bi tanesi yine 18-19 yaşlarında sevgilisiyle pistte dans etti yada kelimenin tam anlamıyla yiğişti diyim sonrada “rain and me” ye dans edelimmi dedi??
Biz böle bakakaldık nası yaa diye??
Ya arkadaşlar bizmi yaşladıkta bunlar bize tuhaf geliyo yada bunlar artık gayet normal davranışlarmı bilemedik ya???

Bu bar olayından sonra “Catamaran” a gitmeye planlayan biz bundan vazgeçtik , çünkü birkaç kişide aman gitmeyin size sarkarlar denizin ortasında bi bokta yapamssınız e bu olaylarıda görünce gitmemeye karar verdik , ama Halikarnas çok güzeldi ..

Ayy ben halikarnasta bir sorhoş ol , bir sarhoş oll…. Bizimkide fırsattan istifade yanıma gelip sürekli bişiler söylüyo o saate kadar onu kırmadan olmayacağını anlatmaya çalıştım ama yok anacım en sonunda ya bir dur dedim ya bi elini ayağını bi çek benden dedim sonunda dayanamadım , oda nasılsa sarhoşum diye ben gözlerimi senden ayırmıyorum sen bana bakmıyorsun bile diyo, ben sadece sen çok iyi birisin ama olmaz dedim oda en sonun da senden sadece bişi rica ediyorum otele gidince çantana bak dedi?? Ben hemen elimi çantama daldırdım oda nolur şimdi değil otele dönünce bak dedi…
Baktım bana ismimi yazan bir bileklik yaptırmış .. ya üzülüyorum gerçekten ama napıyım kalbime işlemedikten sonra nafile…

Neyse en son gün gelip çattı ,salak gibi otelde kalmadık 12 de odayı boşalttık bodrumu gezer akşamada otobüsümüze biner gideriz diye düşündük ,, Allahım ne salaklık yapmışız ne salaklık sıcağın alnında indikmi bodruma ,,, Yanıyo ortalık napalım napalım fiks “Denizciler Derneği” nin cafesine gittik( Zaten bodrumda gözüm kapalı bulacağım yer yada kaybolduğum zaman bulacağım yer Denizciler derneğinin cafesi olur herhalde :D ) waffle yedik dondurmalı falan ferahlıyalım diye anacım yok kaç gündür de geç yatıp erken kalkıyoruz gözümüzden uyku akıyo yorgunuz ve sıcak!!!
Aaaaaaaaaaaa gebermek üzereyiz…
O yorgunlukla “Bodrum Kale”sine gittik allaahımm bir sürü merdiven in çık oraya gir buraya gir dilimizde dışarıda ayyyy bide üstüne üstlük
Kodumun Karya Prensesini görecez diye bidaha para istedilermi fitil olduk yorgun uykusuzum ve doğal olarakta sinirli oluyorum o sinirle verdim veriştirdim …
Müze kartı niye çıkarttırıyorsunuz karrdeşimmmm her taraftan yine para alacaksan !!!

Allahım biz Rain and me ile merak ettik ne var acaba diye verdik parayı
Annnaaaaam bu ne laan küçücük bir odaymış anasını satım karının kemikleri ve tacı içinmiş meğersemmm
Ayyyyy sinir oldukkkk Karya prensesine verdik veriştirdik :D


Amaaan anlat anlat bitmez kii :D
Sonuç itibari ile hoş bir tatildi, eylülde tekrar gitmeyi düşünmekteyim :D