20 Mayıs 2009 Çarşamba

MUTLULUĞUN SIRRI!!

Mailde gelde bana bu yazı çok hoşuma gitti sizlerle paylaşmak istedim, bu aralar çok yoğunum ne yazı yazabiliyorum nede okuyabiliyorum artık bu yoğunluktan sıkıldım yaa tatile gitmek istiyoooorummm ben yaa!!!!
Neyse okuyun bakalım ben çok başarılı buldum bu kadını seviyorum valla :)


Gülse Birsel'den

*'Mutluluğun sırrı'...*
Toplanın, mutluluğun sırrını veriyorum!Bir kere şu ortaya çıktı:
Para , mutluluk getirmiyor kardeşim! Modern dünya, sadece 'daha zenginlerin', 'daha az zenginlerden' biraz daha mesut olduğunu, bu saadetin de 'üstünlük' hissinden kaynaklandığını ve uzun sürmediğini keşfetti! Psikologlar 'mutluluk' konusuna takmış durumdalar. Temel ihtiyaçları karşılandığı sürece, daha fazla para ekstra bir mutluluk getirmiyor.Peki, kim, niye mutlu oluyor? Time dergisinin son sayısı, birçok bilimadamının bu konuda yaptığı araştırmalardan çıkan ilginç sonuçları konualıyor. Mutluluk, bizim sandığımız etkenlerden çoğuyla hiç bağlantılı değil!
Para ? Hiç alakası yok!Eğitim? Hiç etkisi yok!Zekâ? Aynı şekilde!Gençlik? Bilakis!
Yaşlıların hayattan gençlere göre daha çok zevk aldıkları ve depresyona daha az meyilli oldukları kanıtlanmış!
Evlilik?
Araştırmalara göre, evli insanlar bekârlara göre biraz daha mutlu olsa da, bunun sebebi zaten mutlu olmaya meyilli insanların evlilikleri daha kolay yürütmesiyle ilgili olabilir!Güneşli havalar? Hayır! Amerika'nın bol yağmurlu bölgelerinde yaşayanların Kaliforniyalılara göre daha depresif olmadığı kanıtlanmış!O zaman insanları mutlu eden ne?Bulgulara göre dini inanç insanların mutluluğunu artıran önemli biretkenmiş. İnanan insanlar zorluklara karşı daha kolay göğüs geriyor ve daha iyimser oluyorlarmış .
Arkadaşlar, mutsuzluğa karşı müthiş bir ilaçmış!Ahbapları, d ostları, aileleri ve çevreleriyle daha yakın ve sık ilişki kuran insanlar karamsarlıktan uzak kalmak için en etkili formülübulmuşlar.Bu arada, mutlu olmak için bir grup psikoloğun kullandığı 'gün inşa etme' metodundan bahsetmek lazım. Denekler bir gün önce dakikadakika ne yaptıklarını hatırlayıp, bu aktivitenin onların açısından mutluluk düzeyini birden yediye kadar işaretliyorlar. Bu test 900 kişide uygulanıyor. Sonuçlar ilginç..
.En çok mutluluk veren aktiviteler, arkadaşlarla sosyalleşme, evde yatıp gevşeme, dua etme ve yemek yeme... Bunları spor yapma vetelevizyon seyretme takip ediyor. Tuhaf ama 'çocuklarla ilgilenmek'listenin en altlarında, ev işinin bir sıra üstünde yer alıyor! Çoğu insanınhayatında mutluluğunun kaynağı olarak gördüğü çocukların, günlükhayatın mutsuzluk sebeplerinden biri olması ilginç! Demek ki, mutlu ettiğini sandığınız her şey mutlu etmiyor! Ancak, günlük hayatta insanı sinirlendiren, geren, mutsuz eden ufak te fek olaylar, hayatın genelinde mutluluk kaynağı olabilirmiş! Sürekli şikayet ettiğiniz stresli işiniz, hayatınızın en önemli rengi olabilirörneğin.Psikologların bu konuyla ilgili edindiği farklı bir bulgu da: 'Sonlarıngücü'! Sözgelimi, sizi çok mutlu eden bir ilişki, son bir haftasında berbat kavgalar ve gözyaşı dolu bir ayrılıkla sonlanıyorsa, bütün hayatınız boyunca o ilişkiyi kötü hatırlıyorsunuz!Bu konu, kolonoskopi yaptıran bir grup insan üzerinde test edilmiş.Biliyorsunuz kolonoskopi, bağırsaklarla ilgili rahatsız edici, biraz acılıbir muayene metodu. Bir grup hastaya standart kolonoskopi yapılmış. Diğer grupta ise kolonoskopi aleti, muayeneden sonra 60 saniyehareketsiz bırakılmış. Hastalara acı veren bölüm aletin hareketleri olduğu için, uygulama 60 saniye daha uzun sürdüğü halde, muayeneninsonu 60 saniyelik acısız bir zaman dilimiyle bittiği için, ikinci gruptaki hastalar, uygulamayı, ilk gruba göre daha az rahatsız edicibulmuşlar!
Peki, herkes mutlu olabilir mi? 1996'da yapılan bir araştırmaya g öre, bir insanın hayatından memnun olması, yüzde 50 oranında genetik yapısına bağlı!
Genler neşeli, rahat bir kişilik yapısını, stresle başa çıkma kapasitesini,depresyon ve endişeye mehili yönlendiriyor! Eğer bir insan genetik olarak mutluluğa meyilliyse, başına berbat şeyler de gelse, hatta kaza sonucu bir uzvunu bile kaybetse, zaman içinde, eski mutlulukseviyesine ya da ona yakın bir noktaya dönebiliyor!Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları üç mutluluk formülü var:
Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığın işi sevip daha çok konsantre olmak!Şükretmek, hayattan duyduğun memnuniyeti ifade etmek,hatta bunu düzenli olarak yazmak ve söylemek, sadece insanın keyfini yerine getirmekle kalmıyor; Kaliforniya Üniversitesi'nin araştırmasına göre fiziksel sağlığıdüzeltiyor, enerji seviyelerini yükseltiyor, acı ve yorgunluğu azaltıyor!İyilik yapmak, sözgelimi düzenli olarak bir huzurevini ziy aret etmek, bir komşuya yardım etmek, babaanneye mektup yazmak, mutlulukderecesini ani ve dramatik biçimde artırıyor!Ne para, ne aşk, ne güneş, ne gençlik.
Yaptığınız işi sevip, o işe bütünkonsantrasyonunuzu ve enerjinizi severek vermek de, mutluluğunformüllerinden biri. Marangoz olsanız da, doktor olsanız da böyle. O kadar araştırma, kolonoskopide ekstra 60 saniyeye katlanandenekler (!),yazışmalar, toplantılar, istatistikler...

Psikologlar yine bize anaokulundaöğretilenlerle kutsal kitaplarda yazılanları bulmuşlar:

Mutlu olmak için çalış, iyilik yap, şükret!

Gülse Birsel

2 yorum:

Hayalbemol dedi ki...

Mutlu olmak için, monotonlaşmamak, dostlardan uzaklaşmamak ve dünyayla barışık olmak çok önemli. Zaten dünya ile barışık olunca, şükretmek, iyilik yapmak ve çalışmak, konunun alt maddeleri olarak çıkıyor karşımıza.
Gülse Birsel'i çok severim, mutlu kadın, adı üstünde, gülse...

91 dedi ki...

neden mutlu olamadığımı gördüm. hoşmuş :) ha ekstradan çabalayacak takatim de yok, uygulamada zayıf kalıcam ama, olsun be böyle de yaşanıyor bir şekilde.